İyi ki doğdum
Gördün mü 27 oldum
Geçen 26 yılımı sevgiyle selamlıyorum...
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Sevdiklerimle geçen her gün doğum günüymüş öğrendim
Geçip giden yıllara, kırgınlıklarıma, kızgınlıklarıma , güldüğüme, ağladığıma eyvallah demeyi öğrendim...
Teşekkür ederim yanımda olanlara yüzümü güldürenlere...
Güzel bir ailem,
Güzel dostlarım var
Yarına umudum var...
Ve kendime not : bu senin hayatının sahnesi... iyilikten vazgeçme, umudunu kaybetme, kendine inan, hoşgör, sev, çalış, üret...
Ve bu sahnede var olduğun sürece şu sözü hatırla ;
" her sabah bir çiçeği aklında tut, bir tebessümü gezdir ruhunda, dünya kötülere bırakılmayacak kadar güzel ve sen içindeki dünyayla güzelsin " (Kemal Sayar )

2017'ye girerken yazmışım ki ;
 cesaretim yoktu ama bana açılan kapılar vardı bu kapılardan girmem ve kendimi kapattığım dünyanın kapılarını açmam gerekiyordu durdum ve kulaklarımda Necip Fazıl Kısakürek'in " Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz. Yürüyeceğim de, bas ve yürü! sözü çınlıyordu.
Kalktım ve yürüdüm... daha çok yolum var... düşeceğim, kalkacağım, mutlu günlerim olduğu kadar mutsuz günler de geçireceğim biliyorum ama şu göğüs kafesimi genişleten umudum varoldukça, güzel günlere olan inancım hiç bitmeyecek. . .
Ve şimdi 2017 bitiyor...
Çok yürüdüm çok yoruldum ama hala gücüm var güzel günlere yürümeye mecalim var...
İclal Aydın'ın çok sevdiğim bir yazısında söylediği gibi ;
Karanlığı aydınlığa kavuşturana dua ettim...
“Yarını yazmaya uyandığım her sabahta kalbimi kötülüğe kalkan, iyiliğe ve merhamete yuva eyle... Düşüncelerimi temiz, sözlerimi net, omzumu dik, alnımı ak tutmaya niyetliyim...”
Uzar gider dualar...
Uzayıp gitsinler zaten...
Kalbiniz kötülüğe kalkan, merhamete yuva olsun dilerim...( İclal Aydın)
Hepimize gönül rahatlığı ile uyuyup uyanacağımız , sağlıklı, huzurlu bir yıl diliyorum :)

Mevlana'nın da dediği gibi İyi ki geçiyorsun zaman

Ya acının en derinime işlediği bir anda donsaydın... Uzun bir süre oldu yazı yazmayalı, kendimi yaşadıklarımın süzgecinden geçireli... Daha çok sustum daha az kırıldım daha az kırdım...

Gözlerimi kapattım bir süre kendi dünyamı durdurdum...

Gözlerimi açtığımda benim içimde kapattığım dünya dönüyordu herkesin etrafında...

Yürümeye cesaretim yoktu ama bana açılan kapılar vardı bu kapılardan girmem ve kendimi kapattığım dünyanın kapılarını açmam gerekiyordu durdum ve kulaklarımda Necip Fazıl Kısakürek'in " Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz. Yürüyeceğim de, bas ve yürü! sözü çınlıyordu.

Kalktım ve yürüdüm... daha çok yolum var... düşeceğim, kalkacağım, mutlu günlerim olduğu kadar mutsuz günler de geçireceğim biliyorum ama şu göğüs kafesimi genişleten umudum varoldukça, güzel günlere olan inancım hiç bitmeyecek. . .

Hepimize gönül rahatlığı ile uyuyup uyanacağımız , sağlıklı, huzurlu günler diliyorum :)